top of page
Search

Bir Girit Düğünü-I Zoi ine Gamos" – Hayat bir Düğündür.

  • Writer: Murat Igcioglu
    Murat Igcioglu
  • Nov 3
  • 12 min read

Updated: Nov 4

Hazırlayan,Derleyen,Foto ve videolar; Murat İĞCİOĞLU-@murati2021



ree

Pitsikaki- Alex Zatse

27 October 2025

Aşağıdaki linklerden Eleanna ve Alexandr 'ın muhteşem asla unutulmayacak düğünü foto ve videolarına erişebilirsiniz

Düğünden önceki günlerde evde kutlama;
Düğün - Gelin uğurlama evden ayrılış ve Kiliseye gidiş
Düğün Kutlaması- Kilise sonrası akşam kutlama eğlenme; https://www.facebook.com/share/v/1BKcbS3P2W/

 

Bir Girit düğünü, katılımcılarına sadece bir kutlama değil, yaşayan bir kültür deneyimi sunar. Her aşaması anlamlı ritüellerle, her ritmi yürekten gelen müziklerle, her lokması paylaşım ve bereketle doludur. Bu düğünler, Girit ruhunun – misafirperver, gururlu, özgür ve yaşam dolu – en canlı şekilde tezahür ettiği, unutulmaz bir şölendir. Giritlilerin deyişiyle: "İ Zoi ine Gamos" – Hayat bir düğündür.

2012 de tanıştık Pitsikaki ailesi ile ve aileden öte bir dostluk, kardeşlerden öte bir yakınlık, yoldaşlıktan öte bir güven oluştu aramızda, Bana, dostlarıma emekleri çok. Kendi çevrelerine , binlerce insana dokunmuşlukları ile öyle bir dünya insanları ki, özel inceleyip dünya tarihine örnek yaşam biçimi araştırması bile olmalı. Çünkü dünyamız hızlı bir tüketim çabası içinde gelenekleri, saygı ve sevgi kelimelerini kenara koyup, yeni trendlerin peşinde koşar oldu. Eva ve Konstantin dostlarımız ise Girit geleneğini , insan sevgisinin temeline koyarak paylaşımda ve kültürü korumada özel bir alkışı ve takdiri fazlası ile hakkediyorlar. Onların dili ve felsefesi "Sevgi Emektir" den geçiyor. Tüm aileye çok teşekkür ediyoruz.

Pitsikaki ailesinin 3. düğününü sevgi ve seviçlerine ortak olduk. 2013 de yeğen, 2016 da ortanca çocukları Alexandr Pitsikakis - Maria'nın ve 27 Ekim 2025 de en küçük çocukları Eleanna Pitsikaki - Alex Zatse düğünlerine katıldık. ( En büyük Grigoris-Marilena Pitsikakis'den bahsetmeden geçemeyeceğim. Müthiş bir çift ve aile.) Hepsi çok yetenekli ve iyi yetiştirilmiş, iyi insanlar ve dünya vatandaşları olmuş bireyler, onları ve aileyi yürekten kutluyor, mutlulukları daim olsun diyerek, sevgi ile kucaklıyoruz.

Bu kadar Geleneksel Girit düğünü görünce bu deneyimi yazmadan olmazdı. Düğün detaylarını yazmayacağım , Aşağıda derlediğim Geleneksel Girit düğünü detayları var, Ayrıca düğünde, hazırlık aşamalarında, öncesinde çektiğim Fotoğraf ve videolar zaten her şeyi belgeliyor.

Bir Ömür Sürecek Şölen: Geleneksel Girit Düğününün Benzersiz Serüveni

Girit denilince akla gelen masmavi sular, yemyeşil zeytinlikler ve tarihi doruklardan sonra, belki de en çok hatırlanan, adanın ruhunu yansıtan coşkulu düğünleridir. Bir Girit düğünü, sadece iki insanın birleşmesi değil, aynı zamanda ailelerin, köylerin ve hatta tüm bir bölgenin kenetlendiği; geçmişin, müziğin, yemeğin ve dansın iç içe geçtiği, günler süren bir şölendir. Bu yazıda, sizi geleneksel bir Girit düğününün derinliklerine götürüyoruz.

Düğün Öncesi Hazırlıklar: "Proxenio"dan "Krevati"ye

  1. Evlilik Öncesi Görüşmeler (Proxenio): Geçmişte daha yaygın olan bu gelenekte, aileler arasında resmi görüşmeler yapılırdı. Günümüzde daha çok, çiftler kendi kararlarını verse de, ailelerin onayı ve mutluluğu hala büyük önem taşır.

  2. Nişan (Arrahes): Nişan töreni, düğün yolundaki ilk büyük kutlamadır. Aileler ve yakın dostlar bir araya gelir, yemekler yenir, şaraplar içilir ve çift yüzüklerini takar. Bu, düğün coşkusunun habercisidir.

  3. Çeyiz ve Yatak Hazırlama (Krevati): Düğünden hemen önce, gelinin arkadaşları ve ailesi yeni evlerindeki yatağı hazırlarlar. Bu ritüel oldukça eğlenceli ve semboliktir. Yatağın üstüne bebek (genellikle bir erkek çocuk) yuvarlanarak çiftin bol çocuklu bir ömür geçirmesi dilenir. Para, pirinç ve yaprakları serpiştirilerek bereket ve bolluk temenni edilir.

Düğün Günü: Coşku ve Ritüeller

1. Giyim Kuşam:

  • Gelin: Geleneksel kıyafetlerini (özellikle 19. yüzyıl "Sariki" ve "Festia" giyen) giyen gelin, el işlemeleri, altın süslemeler ve değerli takılarla bezenir. Başına, bekaretinin ve saflığının sembolü olan kırmızı bir duvak (tsemberi) takılır.

  • Damat: Damat ise genellikle siyah bir pantolon, işlemeli bir yelek (meidanogileko), bağcıklarla süslenmiş çizme (stivania) ve başına sargı (sariki) sarar. Bu kıyafet, Girit erkeğinin gururunu ve asaletini yansıtır.

Düğün Öncesi Hazırlıklar: "Proxenio"dan "Krevati"ye

  1. Evlilik Öncesi Görüşmeler (Proxenio): Geçmişte daha yaygın olan bu gelenekte, aileler arasında resmi görüşmeler yapılırdı. Günümüzde daha çok, çiftler kendi kararlarını verse de, ailelerin onayı ve mutluluğu hala büyük önem taşır.

  2. Nişan (Arrahes): Nişan töreni, düğün yolundaki ilk büyük kutlamadır. Aileler ve yakın dostlar bir araya gelir, yemekler yenir, şaraplar içilir ve çift yüzüklerini takar. Bu, düğün coşkusunun habercisidir.

  3. Çeyiz ve Yatak Hazırlama (Krevati): Düğünden hemen önce, gelinin arkadaşları ve ailesi yeni evlerindeki yatağı hazırlarlar. Bu ritüel oldukça eğlenceli ve semboliktir. Yatağın üstüne bebek (genellikle bir erkek çocuk) yuvarlanarak çiftin bol çocuklu bir ömür geçirmesi dilenir. Para, pirinç ve yaprakları serpiştirilerek bereket ve bolluk temenni edilir.

Düğün Günü: Gelin Evindeki Dokunaklı Ritüeller

Düğün gününün en özel anları, gelinin kiliseye gitmek üzere hazırlandığı evde yaşanır. Buradaki törenler, ailenin geline verdiği değeri ve onu yeni hayatına uğurlarken hissettiği karışık duyguları yansıtır.

1. Pastos (Yol Serpme):Gelin, evden çıkıp kiliseye doğru yola koyulacağı sırada kapının önüne bir kilim veya beyaz bir bez serilir. Buna "Pastos" denir. Gelin, bu kutsal zemine basarak yürür. Yolunun her daim bereketli, saf ve tertemiz olması temsil edilir. Bazı yörelerde, gelinin geçeceği yol boyunca yere su serpilerek "yolun açık olsun" denilir.

2. Ayakkabı Giydirme ve Mani Söyleme (Papoutsoma & Mandinades):Bu, belki de en duygusal ve şairane ritüeldir. Gelin, giyinip kuşandıktan sonra, ayakkabılarını giymek üzere oturur. Ancak bu ilem, onun için önemli bir erkek figürü (genellikle eniştesi, dayısı veya vefat etmemişse babası) tarafından yapılır. Ayakkabıyı giydirme işlemi sırasında veya hemen öncesinde/sonrasında, "Mandinades" adı verilen geleneksel Girit manileri söylenir.

Mandinades, genellikle dört mısradan oluşan, doğaçlama söylenebilen ve derin duyguları, öğütleri, sevgiyi ve hüznü ifade eden manilerdir. Bu maniler, gelinin yeni hayatına dair tavsiyeler, ona duyulan sevgi ve evden ayrılışın hüznüyle doludur.

Örnek Maniler (Türkçe Çevirileriyle):

  • Evden Ayrılış Hüznü İçeren:

    • "Kızım evden çıkıyor, kapı ağlıyor, / Pencereler süzüyor, bakıp kalıyor. / Babanın evi sensiz, ıssız kalacak, / Ananın göz yaşı, hiç durmayacak."

  • Damada Öğüt ve Geline Destek İçeren:

    • "Alıyorsun bu güzel kızı, iyi bak ona, / Bir inci tanesidir, sakın kırma onu. / Eğer bir gün üzersen, biz varız yanında, / Yuvandır ama burası, unutma onu."

  • Mutluluk ve Bereket Dileği İçeren:

    • "Ayakkabını giydiriyorum ayağına, / Yürüsün hep güzel yollar sana. / Yuvanız şen, ocağınz tütün, / Dolu dolu geçsin ömrünüz her yana."

Bu maniler eşliğinde ayakkabılar giydirilir ve gelin, ailesinin kucağından çıkıp yeni ailesine ve eşine doğru sembolik yolculuğuna başlamak için ayağa kalkar. Bu an, genellikle gözyaşları ve sarılmalarla geçer.

Mandinades, Girit kültürünün şiirsel kalbidir. Genellikle bir dörtlük veya iki mısradan oluşan, doğaçlama söylenebilen, sevdayı, ayrılığı, gurbeti, doğayı ve hayatın getirdiği tüm duyguları anlatan geleneksel manilerdir. Düğünlerde ise derin bir anlam ve duygu yükü taşırlar.

İşte Girit düğünlerinde söylenebilecek, orijinal Yunanca metinleri ve Türkçe çevirileriyle birlikte birbirinden güzel mandinades örnekleri:

1. Gelinin Ailesinin Evinden Ayrılışının Hüznü

Yunanca:"Έφυγε η κούκλα απ' το σπίτι, κι η πόρτα δακρυσμένη,Κι όλοι οι δρόμοι που περπάτησε, μοιάζουνε στεφανωμένοι."

Türkçe Çevirisi:"Güzel kız evden çıktı, kapı hâlâ ağlıyor,Yürüdüğü tüm yollar, çiçeklerle donanmış gibi duruyor."

Bu mani, gelinin evden ayrılmasıyla geride kalan hüznü ve ailenin onun geçtiği yollara bakarken hissettiği duygu yoğunluğunu anlatır.

2. Damada Bir Nasihat

Yunanca:"Όπως την πήρες αγγιγμένη, να τηνε δίνεις κι εσύ,Κι όποτε θέλει η καρδιά της, να τηνε βρίσκει δίπλα σου."

Türkçe Çevirisi:"Onu nasıl saf ve temiz aldıysan, öylece koru ve sev,Kalbi ne zaman isterse, hep yanında bulsun seni."

Bu mani, damattan geline iyi bakmasını, onu incitmemesini ve her zaman yanında olmasını öğütler.

3. Yuvaya ve Berekete Davet

Yunanca:"Και το σπιτικό σας ας είναι γεμάτο από παιδιά,Και η αγάπη σας ας βασιλεύει σαν την κρήτικη θάλασσα."

Türkçe Çevirisi:"Yuvanız çoluk çocuk sesleriyle dolsun,Ve sevginiz, Girit denizi gibi sonsuz olsun."

Bu mani, çiftin yeni yuvasına bereket, çocuklar ve derin bir sevgi dileğini getirir.

4. Geline Veda ve Yolunun Açık Olması

Yunanca:"Να 'σαι γερά, ν' ακούς γερή, να 'σαι παντού ονόμαστή,Και όπου και να πας στη ζωή, ο Θεός να 'ναι μαζί σου."

Türkçe Çevirisi:"Güçlü ol, güzel haberlerini duyalım, her yerde adın anılsın,Ve hayatta nereye gidersen git, Tanrı seninle olsun."

Bu, ailenin gelin için ettiği en içten dualardan biridir; onun sağlıklı, ünlü (iyi anılan) ve Tanrı'nın koruması altında olmasını diler.

5. Aşk ve Birlikteliğin Simgesi Olarak

Yunanca:"Σαν δύο περιστέρια λευκά, που ζούνε αχωρίστια,Έτσι κι εσείς αγάπη μου, ζήστε για την αγάπη."

Türkçe Çevirisi:"İki beyaz güvercin gibi, hiç ayrılmadan yaşayın,Siz de öyle yaşayın sevgilim, aşk için yaşayın."

Bu mani, çifti hiç ayrılmayan beyaz güvercinlere benzeterek, birlikteliklerinin aşk dolu ve sonsuz olmasını diler.

6. Ayakkabı Giydirme (Papoutsoma) Sırasında Söylenebilecek Bir Mani

Yunanca:"Στα δικά σου πατήματα, γερά να ταιριάζει,Και η ζωή σου γεμάτη να 'ναι μόνο από γλυκά φιλιά."

Türkçe Çevirisi:"Bastığın yerler uğurlu, ayakkabın ayağına dar gelmesin,Ve ömrün sadece tatlı öpücüklerle dolu olsun."

Bu mani, tam da ayakkabı giydirme anında söylenir; gelinin yolu ve hayatı için güzel temennilerde bulunur.

Mandinadelerin Gücü:Bu maniler, katı kuralları olan metinler değildir. İçten geldiği gibi, o anki duyguya göre, bazen bir mısra eklenerek veya çıkarılarak söylenir. Her bir mani, söyleyenin yüreğinden çıkar ve dinleyenin kalbine işler. Girit düğünlerindeki en büyük zenginlik, bu sözlerle aktarılan duygu yükü ve kültürel hafızadır.

Not: Mandinadeler bölgeye, köye ve ailelere göre farklılık gösterebilir. Söylenen mani, tamamen o anın duygusuna ve söyleyen kişinin içinden geldiği gibi doğaçlama olabilir. Bu eklemeyle makale, Girit düğün kültürünün sadece coşkulu değil, aynı zamanda ne kadar derin ve şiirsel olduğunu da göstermiş olacaktır.

Düğün Günü: Kilise Yolunda

Bu dokunaklı ev ritüellerinden sonra, düğün alayı kiliseye doğru yola koyulur. Artık coşku ve hüzün birbirine karışmıştır. Gelin evindeki bu samimi törenler, çiftin hayatındaki bu en önemli güne derin bir anlam ve duygusal bir zemin katmış olur.

2. Kilise Töreni (Stéfanoma):Düğün alayı, tüm misafirlerin eşliğinde kiliseye doğru yürür veya araçlarla gider. Kilisedeki tören, Ortodoks geleneğine göre yapılır. Çiftin başlarına, birliğin ve Kutsal Ruh'un lütfunun sembolü olarak taçlar (stefana) takılır. Bu taçlar, "Sağdıç" (Koumbaros) tarafından başlarında üç kez döndürülür. Tören, dualar, İncil'den bölümler ve çiftin şarap içmesi ritüeliyle devam eder.

3. Düğün Şöleni ve Ziyafet (Gamos):Kilise çıkışı, coşku doruğa ulaşır. Misafirler, genellikle köy meydanına, bir kır restoranına veya büyük bir bahçeye kurulan düğün alanına giderler. Burada devasa bir ziyafet misafirleri bekler.

  • Yemekler: Girit mutfağının tüm lezzetleri sofraları süsler:

    • Antikristo: Düğünün en önemli yemeğidir. Genellikle bir kuzu veya oğlak, ikiye bölünüp ızgarada pişirilir. Bu, çiftin hayatlarını "paylaşacakları" anlamına gelir.

    • Dağınık Yemekler (Hondros): Keçi veya kuzu etiyle yapılan, firik veya orzo ile hazırlanan geleneksel bir yemek.

    • Raki (Tsikoudia/Raki): Girit'in üzüm rakısı, düğünün olmazsa olmazıdır. Sürekli ikram edilir ve her "Yia mas!" (Şerefe!) diyişte, coşku biraz daha artar.

    • Çeşit çeşit mezeler, peynirler (graviera, mizithra), börekler (kalitsounia) ve taze sebzeler sofrayı donatır.

    • Elbette Kırmızı, rose ve beyaz şaraplar her zmana masaların üzerindedir.

 

Evde Baba mutlaka bir keçi veya kuzuyu kaynatarak ikram eder, Et suyu ile pirinç pilavı yaparak güne kendisininde emeğini ekler, Girit düğünlerinde evde yapılan ve herkesin beklediği o özel pirinç pilavı, aslında bildiğimiz sade pirinç pilavı değildir. Bu, düğünün sembol yemeklerinden biri olan ve "Hondros" (Χόνδρος) veya "Hondros tou Gamou" (Γάμου Χόνδρος - Düğün Hondros'u) adı verilen geleneksel bir yemektir.

İşte bu özel yemek hakkında detaylı bilgiler:

Hondros (Düğün Pilavı): Bereket ve Şölenin Sembolü

Hondros Nedir?Hondros, aslında pirinç değil, buğdaydan yapılan bir çeşit iri taneli kuskus veya "firik" olarak düşünülebilir. Geleneksel olarak "Trahanas" (Tarhana) yapmak için kullanılan, kesilmiş veya kırılmış buğdayın kurutulmuş halidir. Pirinçten daha sert bir dokusu ve hafif cevizsi bir tadı vardır. Bu nedenle "düğün pilavı" aslında bir "buğday pilavı" dır.

Neden Bu Yemek Bu Kadar Önemli?

  1. Bereket Sembolü: Buğay, binlerce yıldır bereketin ve üremenin sembolüdür. Hondros'un her bir tanesi, çiftin bolluk içinde geçecek bir ömür sürmesi dileğini temsil eder.

  2. Kalabalıkları Doyurma: Bir Girit düğününde yüzlerce, bazen binlerce misafir olur. Hondros, uygun maliyetli, doyurucu ve büyük kazanlarda kolayca pişirilebilen bir yemektir. Bir anlamda, cömertliğin ve misafirperverliğin pratik bir ifadesidir.

  3. Geçmişin Lezzeti: Bu yemek, nesiller boyu aktarılan bir tarifedir. Tadı, Giritliler için çocukluklarından ve tüm düğün anılarından bir parçadır; nostalji ve aidiyet duygusu taşır.

Hondros Nasıl Yapılır?

Hondros'un hazırlanışı, düğünün en önemli ritüellerinden biridir. Genellikle düğünden bir gün önce, mahallenin veya ailenin deneyimli kadınları bir araya gelir ve büyük kazanlarda bu yemeği birlikte pişirirler.

Malzemeler:

  • Hondros (Kırık buğday/trahanas iri tanesi)

  • Et Suyu: Düğünün ana yemeği olan "Antikristo"dan (kuzu/keçi çevirme) arta kalan kemikler ve et parçalarıyla hazırlanan, son derece lezzetli ve koyu bir et suyu. Bu, yemeğe temel lezzetini verir.

  • Kuzu veya Keçi Eti: Genellikle küçük parçalar halinde doğranarak pilava eklenir.

  • Soğan

  • Zeytinyağı: Tabii ki Girit'in sızma zeytinyağı.

  • Baharatlar: Tuz, karabiber ve özellikle "Rigani" (Girit kekiği) gibi dağlardan toplanan otlar.

Hazırlanışı:

  1. Büyük bir kazanda soğanlar zeytinyağında kavrulur.

  2. Kuşbaşı etler eklenip renk alana kadar pişirilir.

  3. Üzerine hondros eklenir ve birkaç dakika daha kavrulur, böylece tanelerin dış yüzeyi hafifçe mühürlenir.

  4. Sıcak et suyu, kademeli olarak eklenir ve tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılarak pilav kıvamına gelene kadar pişirilir. Karıştırmak, tanelerin dibine yapışmaması ve lapa olmaması için çok önemlidir.

  5. Son olarak rigani ve diğer baharatlar eklenir.

Sonuç:Ortaya çıkan yemek, pirinç pilavından daha sert ve daha belirgin bir dokuya sahip, etin ve riganinin enfes aromasıyla sindiği, son derece doyurucu ve lezzetli bir "pilav"dır. Düğün ziyafetinde, misafirlerin tabaklarını doldurmak için dev tepsilerle veya kazanlarla servis edilir.

Özetle:

Girit düğünlerinde evde yapılan o "pirinç pilavı" aslında pirinç değil, "Hondros" adı verilen kırık buğdaydır. Bu yemek:

  • Bolluk ve bereketi sembolize eder.

  • Kalabalık düğün misafirlerini doyurmanın en geleneksel ve pratik yoludur.

  • Düğünün ana et yemeğiyle (Antikristo) uyum içindedir.

  • Toplumsal dayanışmanın bir örneğidir; birlikte hazırlanır ve birlikte yenir.

Yani, bir Girit düğününe giderseniz ve size "pilav" ikram edilirse, muhtemelen önünüzde, Girit kültürünün derinliklerinden gelen bu eşsiz ve lezzetli Hondros yemeği olacaktır.

Müzik ve Dans: Düğünün Kalp Atışları

Bir Girit düğününü diğerlerinden ayıran en temel unsur, hiç şüphesiz müziğidir. Düğün, canlı Girit müziği çalan bir "Lira" ve "Lauto" grubu (kemençe ve ut) eşliğinde geçer.

  • Pidiktos (Ayakta Dans): Düğün, damadın gelini dansa kaldırmasıyla başlar. Ardından tüm misafirler, el ele tutuşarak büyük bir halka oluşturur.

  • Pentozalis ve Sirtos: Girit'in en ünlü ve enerjik danslarıdır. Dansçılar, müzisyenlerin etrafında bir halka oluşturur ve lider (protosoraris) karmaşık figürler sergiler. Dansın temposu giderek artar ve coşku zirveye ulaşır.

  • Para Atma Geleneği (Sta Vourá): Dans eden çiftin ve müzisyenlerin üzerine para atmak, Girit düğünlerinin en bilinen adetlerinden biridir. Bu, çifte ve müzisyenlere verilen bir hediye, takdir ve bolluk dileğidir. Zaman zaman yere saçılan paraların üzerinde dans edilir.

  • Dansın Sembolü: Girit dansları sadece eğlence değil, aynı zamanda bir dayanışma, birlik ve Girit ruhunun sergilenmesidir. Her adım, adanın tarihsel direnişini ve özgürlük aşkını anımsatır.

  • Silah patlatma

Girit düğünlerinde, özellikle kilise yolunda ve düğün alayı içinde silah patlatma (Στουπές - "Stupés" olarak adlandırılır), adanın en çarpıcı, en heyecan verici ve köklü geleneklerinden biridir. Bu gelenek, Girit kültürünün ve tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır.

İşte bu geleneğin detaylı bir açıklaması:

Girit Düğünlerinde Silah Patlatma (Stupés): Coşkunun ve Gururun Sembolü

1. Tarihsel ve Kültürel Kökenleri

  • Bir Özgürlük İfadesi: Giritliler, tarih boyunca Venedik ve Osmanlı gibi çeşitli güçlere karşı verdiği uzun ve destansı mücadelelerle tanınmıştır. Bu mücadele, adada güçlü bir bağımsızlık ruhu ve "maçoluğun" (Παλληκαριά - Pallikaria) yüceltilmesine yol açmıştır. Tüfek (Τουφέκι - Tufeki), sadece bir silah değil, aynı zamanda bir Girit erkeğinin özgürlüğünün, onurunun ve ailesini koruma sorumluluğunun en önemli sembolü haline gelmiştir.

  • Askeri Geçmişten Sivil Kutlamalara: Geçmişte, bir düşmanı yenmek veya önemli bir zafer kazanmak için silahlar havaya sıkılarak kutlama yapılırdı. Bu askeri gelenek, zamanla büyük sevinçlerin (düğünler, bayramlar) ifade biçimi olarak sivil yaşama geçmiştir. Düğündeki her silah sesi, bir zaferi, bu mutlu günün "kazanılmasını" simgeler.

2. Sembolik Anlamları

Silah patlatmanın düğün bağlamında birkaç derin anlamı vardır:

  • Kötülükleri ve Kötü Ruhları Kovma: En eski inanışlardan biri, yüksek sesin ve barut kokusunun, gelin ve damadın mutluluğuna göz diken, onlara zarar vermek isteyen kötü niyetli ruhları ve nazarı uzaklaştırdığıdır. Bu, düğün alayını koruyan bir tür "sihirli bariyer" işlevi görür.

  • Sevincin ve Coşkunun Fiziksel İfadesi: Giritliler, sevinçlerini içlerinde tutmak yerine, onu yüksek sesle tüm dünyaya duyururlar. Silah sesleri, konfetiler veya havai fişeklerden çok daha güçlü, daha erkeksi ve daha otantik bir kutlama biçimidir. "Ne kadar çok ses, o kadar çok sevinç" anlayışı hakimdir.

  • Erkekliğin ve Gururun Gösterisi: Damat ve onun arkadaşları, ailesini ve topluluğunu koruyabilecek güçte ve beceride olduklarını bu şekilde sembolik olarak sergilerler. Bu bir güç gösterisidir, ancak saldırgan değil, kutlamaya dayalı bir güç gösterisi.

  • Çifti Onurlandırma: Misafirler veya damadın dostları, çiftin geçişini silah sesleriyle selamlayarak onlara olan saygılarını ve sevgilerini gösterirler. Bu, "Sizi seviyoruz ve bu mutlu gününüzü bu şekilde kutluyoruz" demenin bir yoludur.

3. Uygulama Şekli ve Kurallar

Bu gelenek tamamen gelişigüzel ve kontrolsüz değildir. Kendi içinde yazılı olmayan kuralları vardır:

  • Zamanlama: En yoğun silah sesleri, gelin ve damat kiliseden çıkıp düğün alayı evlerine veya düğün yerine doğru yürürken/araçla giderken duyulur. Bazen gelin evinden çıkarken de başlar.

  • "Atıcılar": Genellikle damadın arkadaşları, akrabaları ve köyün genç erkekleri bu işi üstlenir. Bunlara bazen "Μπατσοί" (Batsi) denir, ancak bu terim daha çok "nişancı" anlamında kullanılır.

  • Kullanılan Silahlar: Geleneksel olarak "Καραμπίνα" (Karabina - Tüfek) kullanılır. Özellikle eski, yivsiz av tüfekleri tercih edilir. Tabancalar daha nadiren görülür.

  • Güvenlik Kuralları (Modern Uygulamada):

    • Silahlar HER ZAMAN havaya, açık ve güvenli bir gökyüzüne doğru sıkılır.

    • Asla yatay olarak veya kalabalığa doğru ateş edilmez.

    • Atıcılar, genellikle belirli bir mesafede durur ve alayın geçişini selamlarlar.

    • Deneyimli ve silah kullanımını bilen kişiler tarafından yapılmasına özen gösterilir.

4. Günümüzdeki Durum ve Yasal Boyut

Bu gelenek, heyecan verici olmasına rağmen, modern zamanlarda bazı sorunlar da doğurmuştur:

  • Yasaklar: Yunanistan'da, özellikle de şehir merkezlerinde, izinsiz silah patlatmak yasaktır ve ciddi cezaları vardır. Polis, büyük düğünlerde önlem alabilir ve bu geleneği uygulayanları engelleyebilir.

  • Kazalar: Maalesef geçmişte, dikkatsizlik veya alkol etkisiyle yapılan ateş sonucu yaralanma ve hatta ölümle sonuçlanan üzücü olaylar yaşanmıştır. Bu da geleneğin eleştirilmesine ve kısıtlanmasına neden olmuştur.

  • Modern Adaptasyonlar: Günümüzde birçok Giritli, bu geleneği daha güvenli bir şekilde sürdürmenin yollarını arıyor. Bazı köylerde, düğün için önceden belirlenmiş, şehirden uzak, güvenli bir alanda bu tören yapılır. Ayrıca, bazı aileler sembolik olarak birkaç kişinin ateş etmesine izin verirken, büyük çapta silah patlatmaktan kaçınır.

Sonuç

Girit düğünlerindeki silah patlatma geleneği, basit bir "ateş etme" eyleminden çok daha fazlasıdır. Bu gelenek, adanın "özgür yaşa ya da öl" (Ελευθερία ή θάνατος) şeklinde özetlenen özgürlük mücadelesinin, sarsılmaz erkeklik onurunun (Φιλότιμο - Filotimo) ve coşkulu bir sevinç ifadesinin fiziksel bir tezahürüdür. Her patlama, tarihin derinliklerinden gelen bir yankıdır. Ancak, modern dünyanın gerçekleri (güvenlik endişeleri ve yasalar) nedeniyle, bu gelenek giderek daha kontrollü ve sembolik bir hale gelmektedir. Yine de, Girit'in dağlık köylerinde, bu çınlayan sesler, bir Girit düğününün en unutulmaz ve otantik soundtrack'ı olmaya devam etmektedir.

Düğün Sonrası: Yeni Bir Hayat

Düğün şöleni sabahın ilk ışıklarına kadar sürebilir. Çift, yeni hayatına başlamak üzere evlerine götürülür. Girit düğününün gürültüsü ve coşkusu, çiftin hayatı boyunca sürecek bir anı olarak hafızalarında yer eder.

Sonuç

Bir Girit düğünü, katılımcılarına sadece bir kutlama değil, yaşayan bir kültür deneyimi sunar. Her aşaması anlamlı ritüellerle, her ritmi yürekten gelen müziklerle, her lokması paylaşım ve bereketle doludur. Bu düğünler, Girit ruhunun – misafirperver, gururlu, özgür ve yaşam dolu – en canlı şekilde tezahür ettiği, unutulmaz bir şölendir. Antikritonun dumanı, liranın hüzünlü ve bir o kadar coşkulu sesi, pentozalisin ritmi ve "Yia mas!" nidaları arasında, Girit'in güçlü ruhu bir kez daha hayat bulur. Bu düğünler, geçmişle gelecek arasında, müzik ve dansla örülmüş, unutulmaz bir köprüdür.

Giritlilerin deyişiyle: "İ Zoi ine Gamos" – Hayat bir düğündür.

 

Aşağıdaki linklerden Eleanna ve Alexandr 'ın muhteşem asla unutulmayacak düğünü foto ve videolarına erişebilirsiniz

Düğünden önceki günlerde evde kutlama;

 

Düğün - Gelin uğurlama evden ayrılış ve Kiliseye gidiş

Düğün Kutlaması- Kilise sonrası akşam kutlama eğlenme; https://www.facebook.com/share/v/1BKcbS3P2W/

 

@evakoutsogiannaki @eleannapitsikaki @girgorispitsikakis @istanbulgiritlilerdernegi @murati2021 #creta #cretawedding #Greece #Greek #heraklion

 

@evakoutsogiannaki @eleannapitsikaki @grigorispitsikakis

 

 
 
 

Comments


  • Facebook
  • LinkedIn
  • Instagram

©2022 by Experience.

bottom of page